Atom hakkında ilk bilimsel görüş 1803 – 1808 yılları arasında İngiliz bilim adamı John Dalton tarafından ortaya atılmıştır. Dalton’ a göre; Maddenin en küçük yapı taşı atomdur. (Maddeler çok küçük, bölünemez , yok edilemez berk taneciklerden oluşur.)
Read moreMaddelerin bölünemeyen en küçük parçasına atom adını veren bilim insanı kimdir?
Eski Yunanlı düşünürlerden Leukippos bütün maddelerin gözle görülemeyen küçük parçalardan oluştuğunu belirtmiştir. Bu parçalara bölünemez anlamına gelen atom adını vermiştir. Aristoteles atomun parçalanamaz olduğu düşüncesini sorgulamıştır [17].
Read moreJJ Thomson atom modeli nedir?
Thomson , deneyleriyle birlikte atom içinde bulunan elektron ve protonlarının homojen halde dağıldığını öne sürmüştür. Bu sebeple oluşturduğu atom modelini bir üzümlü keke benzetmiştir. Keki atom , üzerinde bulunan üzümleri de elektron olarak kabul etmiştir.
Read moreElektron temel haldeyken ışıma yapar mı?
Atomlar normalde temel halde bulunurlar. Atomun üst enerji seviyesine geçmesi için enerji alması gereklidir. Üst enerji seviyesine çıkan atoma uyarılmış atom denir. Uyarılmış bir atom temel hale dönerken ışıma yapar .
Read moreBohr elektronların atom çevresinde dolanırken ışıma yapmasını nasıl açıklamıştır?
Bohr kuramının varsayımları Kararlı hale gelmek için elektron tekrar eski enerji seviyesine dönerken almış olduğu enerji seviyesine eşit enerjide bir Foton (ışın taneciği/dalgası) fırlatır. Atom bu şekilde ışıma yapar.
Read moreJohn Dalton Atom Modeli neye benzetmiştir?
John Dalton atom modelinde; atomu sert, içi dolu bir küreye benzetmiştir . Dalton ‘un ortaya çıkardığı atom teorisi Sabit Oranlar Kanunu’nu açıklamak üzere ortaya çıkarılmış bir teoridir.
Read moreBilim adamlarından hangisi atomu oluşturan daha küçük parçacıkların olduğunu kanıtlamıştır?
Thomson, bu ışınların ışığın yeni bir formu olmadığını, daha çok “küçük tanecik” (daha sonrasında bilim adamları tarafından elektron olarak yeniden adlandırılacaktı) adını verdiği negatif yüklü ve oldukça hafif parçacıklardan oluştuğu sonucuna vardı.
Read more