Arapça bi eki

“al ” aslında arapçada hiçbir şey demek değildir. zira iki harften müteşekkildir, arapça sözcük kökenleri üç harf olduğundan, kelime bile değildir. ancak “el” artikelinin ingiliz transkripsiyonundaki hâlidir “al “, başka bir anlamı yoktur.

+Farsça’da demir, demirden mamul eşya anlamına gelen Çilân/چیلا kelimesinin sonuna yapan/eden anlamı katan -kâr eklenince, Çilânkâr/چيلانگار şeklinde bir kelime oluşmuş; “demirci” demek oluyor. Farsça’daki Çilânkâr demirci ve kilitçi anlamıyla Çilingir olarak Türkçe’ye de geçmiş.

na / nâ / نا Arabçada “Biz” mânasına gelen zamirdir. Meselâ: Kitabünâ : “Kitabımız” misalinde olduğu gibi, kelimenin veya fiilin sonuna eklenen bitişik zamirdir.

“zî ” eki : kelimenin başına getirilir, x sahibi anlamına gelir.

Farsça Ön Ekler Kelimenin önünde yer alan bî ve nâ ekleri kelimeye olumsuzluk manası vermektedir. Hem eki beraberlik bildirir. Ber eki üzere manası verir. Ez eki -den, -dan manası verir.

arapçada ”mu ” eki diye bir şey yoktur. zaten bilindiği üzere arapça eklemeli değil, çekimli bir dildir. bazı fiillerde, o fiili yapan (fail) ve fiilden etkilenen (meful) anlamını ifade etmek için fiil belli kalıplara uyarlanır. ismi-i meful (o işten etkilenen) kalıbında ”mektûb” şeklini alır.

layemut / lâyemut / lâyemût / لایموت / لَايَمُوتْ Ölümsüz .