Alıkoymak eş anlamlısı

Alık olarak adlandırılan kimseler, herhangi bir olay veya durumla karşılaştığında nasıl davranacağını bilemeyen şaşkınca etrafına bakan ve ne yapacağı hakkında hiçbir fikre sahip olmayan insanlar olarak değerlendirilmektedir.

a. 1. Gidiş, yürüyüş, ilerleyiş: “Yaşayacak fazla zamanları olmayan bazı dâhiler, olgunluklarını hayatın normal seyrinden çok evvel tamamlamış oluyorlar.” -A. H. Çelebi. 2. Kara taşıtlarının belli bir güzergâhta ilerlemesi.

(-i) 1. Bir süre için bir yerde tutmak: Arkadaşım beni yemeğe alıkoydu. 2. (-den) Birini, yapmakta olduğu veya yapmak istediği işten geri tutmak: “Selim Bey, babamı yemeğinden alıkoyarak mütemadiyen Girit’ten bahsediyordu.” -R. N. Güntekin.